![]() |
Orj. Olması Gereken Tabak :D |
Ay! Çiğ balık yiyor onlar..!!!
Ön yargılı bakmamak lazım tabi, yeniliklere açık
olmak lazım.
Bir gün bir telefon geldi; “sashimi yapmayı öğrenmek
ister misin?” diye… Artık çevremdekiler de beni çok iyi tanıdıkları için, Asya
ile ilgili bir şey gördükleri zaman akıllarına ilk ben geliyorum. Tabi böyle
bir fırsat kaçar mı?
Asya’nın çeşitli yerlerini dolaşmış, böyle farklı
tatlara merakı olan bir misafirimiz varmış. Sashimiyi de bizzat yerinde yemiş
ve ustasına sormuş. Ama hepimiz ilk defa yapıyorduk. Elimiz yakıştı mı
yakışmadı mı, bilemem. O nedenle videoyu tarif verir gibi değil de kısa kısa
sahneler şeklinde düzenledim.
Gerçekten de, çiğ balığın lezzetini alan için pişmiş
balık çok yavan geliyor.
Öyle her balık da çiğ yenmiyor tabi.
İlk defa, Sushi (ya da Kore tabiriyle Kimbab) yapmak
için somon füme ve yengeç surimi almıştık. Onun çiğ balık olduğunu
düşünürseniz, psikolojik olarak kendinize set koymuş oluyorsunuz. Daha sushiyi
yaparken bile kokusu o kadar tatlı geldi ki, arada dökülen parçaları
götürmüştüm. Tabi onu paket almıştık. Dilimlenmiş, dizilmiş bir şekilde
görünüyordu. Sashimi yaparken ise gözlerimizin önünde kocaman bildiğin balık
duruyordu. Haliyle onun psikolojisi daha bir başka. Bir de şunu fark ettim. Onu
hazırlarken, gözümün önünde tavuk ve et doğradığım zamanlar uçuşuyordu. Sanki balıketinin
de kırmızı et gibi bir his uyandırmasını bekliyormuşum gibi. Kessen kesilmez,
çiğnesen çiğnenmez, gıcır gıcır bir şeymiş gibi. Hah, işte önyargının başladığı
yer burası. Bu düşünceleri bir kenara koyun ve öyle geçin yemeğin başına, çünkü
gerçekler bambaşka.
Balık kokusundan rahatsız olanlara lafım yok tabi. O
ayrı bir konu…
Adamların ekin ekecek öyle pek toprakları
olmadığından herhalde, deniz mahsullerine saldırmışlar. E, o kadar zaman bu
konunun üzerinde durduklarına göre, bir bildikleri vardır elbet. Mesela balığın
sadece beyaz etini yerlermiş, kara etini yemezlermiş. Kara olan kısımları
beyazın tadını bozuyormuş. Bazı balıklarda ise, özel eğitimli aşçılar var. Bu
balık meselesi koca bir derya anlayacağınız.
Son olarak eklemek istediğim birkaç şey daha var.
Mesela, Asya mutfağından bir yemek yapacağınız zaman, soya sosuna ihtiyacınız
varsa, “tuzu azaltılmış” olanını tercih edin. Tuzu azaltılmış hali bile çok
tuzlu çünkü. (Soyanın kendisiyle alakalı bir şeymiş bu.) Ve pirinç sirkesi,
öyle bildiğimiz sirkeler gibi ağır kokmuyor. Bu nedenle, mutfağımda daha sık
kullanmaya karar verdim. Tavsiye edebilirim.
Yorumlar
Yorum Gönder